İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Şayet maddi bir zarar doğmuş veya hizmet aksamış ise, AsCK’nun 136/1-C\. Bu platformda keyifli vakitler geçir, büyük ödüllerin sahibi ol. casinomhub casino-mhub.com\. “Astlarına hizmetle ilgisi olmayan emir verenler, astlarından hediye isteyenler veya borç alanlar 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.53). Failin savunma amaçlı olarak doğru olmayan sözler söylemesi veya savunma yapmaktan kaçınması suç teşkil etmeyen, savunma hakkına ait olan fiillerdir. Gerek yargılama aşamasında gerekse disiplin amirince gerçekleştirilen soruşturma safhasında sorulan sorulara cevap vermek fail için bir askeri hizmet sayılmaz[116]. Maddesi, her askerde bulunması gereken ahlaki ve manevi vasıfları saymış, bunlardan bir tanesinin de “iyi ahlak sahibi olmak” olduğuna işaret etmiştir. İyi ahlak sahibi olmak, birçok meziyet ve üstün vasıflar yanında “yalancılıktan kaçınmayı” zorunlu kılar. Kanun, kendisinden doğru­luk beklenen bir kimsenin bu niteliğini özellikle hizmette esirgemiş olması­nı, disiplini bozan bir fiil olarak telakki etmiş ve disiplin cezası ile ceza­landırmıştır[110]. Buna karşılık bir disiplin tecavüzü söz konusu olduğunda disiplin amiri ceza ve­rip vermemek hususunda da serbesttir (AsCK m.163/2).

Askeri Hakimler için, disiplin soruşturması Milli Savunma Bakanının görevlendireceği bir Askeri adalet müfettişi marifetiyle yapılır. Milli Savunma Bakanı tarafından görevlendirilen askerî adalet müfettişi lüzumlu gördüğü kimseleri yeminle dinleyebilir. Sübut delillerini, gereken bilgileri bütün daire ve kurumlardan doğrudan doğruya toplayabilir. Askeri adalet müfettişince yapılacak bu işlemlerde Devlet organları ve kurumları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, yönetilen sorulara hemen karşılık vermek ve istekleri derhal yerine getirmek zorundadırlar. Disiplin amirlerinin sicil amiri durumunda bulunan üst disiplin amirleri de, TSK’da çalışan  Devlet memurlarına doğrudan disiplin cezası verebilirler[365]. Maddesine göre, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli dışındaki tüm TSK’da çalışan Devlet memurların disiplin amiri Milli Savunma Bakanıdır. Karargâh ve kurumlarda en az şube müdürü veya eşiti seviyedeki amir, disiplin amiridir. Bağımsız birimlerde ise, amirlik görevini asaleten veya vekâleten yürüten subaylar disiplin amiridir. Disiplin amirlerinin sicil amiri durumunda bulunanlar üst disiplin amiridir. Disiplin soruşturması sonunda dava açılmasını gerektirir yeter sebepler bulunmazsa kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Dava açılmasını gerektirir yeter sebepler varsa bir iddianame ile disiplin mahkemesinde dava açılır (m.15). Tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin bir başka boyutu da, tek bir fiilin birden çok suçu oluşturması durumudur.

“Kayıtsızlık”; aldırmasızlık, ilgisizlik, umursamazlık ve lakayt olma ha­lidir[167]. “Düzensizlik” ise; düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlıktır[168]. Dolayısıyla düzenli olmak, tertipli, sistemli, muntazam, yerli yerinde ve kararlı davranmaktır. O halde bir Devlet memuru, hiz­metin verimliliğini ve etkinliğini azaltacak şekilde tutum ve davranış içine giri­yorsa düzensiz hareket ediyor demektir[169]. Suçun faili üst ve amir konumunda bulunan asker kişilerdir. Suçun maddi unsuru ise; asta nezaret görevini ihmal etmek veya astın suçlarını haber vermemektir\. Arkadaşlarını davet et, birlikte oynayın ve özel bonuslar kazanın. casinom-hub.com\. Failin bilerek ve isteyerek kıtasından veya görev yerinden izinsiz kaçarak uzaklaşması ile suç oluşur. Kısa süreli kaçma suçu mahiyeti itibarıyla mazeret kabul etmeyen suçlardandır[125]. Failin, hizmetin aksamamış olması koşuluyla[111] askeri hizmete ilişkin olarak, amiri tarafından sorulan sorulara bilerek doğru yanıt vermemesi bu suçun maddi unsurunu oluşturur[112]. Örneğin, izne gitmiş olduğu halde izne gidip gitmediği sorulduğunda gitmediğini söylemek gibi[113]. Amirlerin sosyal bir hizmet teklifi niteliğindeki emirlerini geç yerine getirmek, eksik yerine getirmek veya benzeri fiiller, emre itaatsizlik suçunu oluşturmaz[107].

Devlet memur­larının, Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek herhangi bir faaliyette bulunmaları bu bentteki suçu oluşturur[211]. Daha önceki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi, Dev­let memurları, müracaat ve şikâyet hakkına sahip­tirler. Maddelerinde müracaat ve şikâyet hakkının kullanılma usulüne sınırlama getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, müracaat ve şikâyet hakkının, birden fazla Devlet memuru tarafından topluca kul­lanılması yasaktır. Bu yasağa uymamanın yaptırımı ise, aylıktan kesme cezası olarak düzenlenmiştir. Devlete ait bina ve yerler, yetkililerden önceden izin alınmadan, her­hangi bir toplantı, tören ve benzeri amaçlarla kullanılamaz. Aksi­ne hareket halinde, kullanılmasına yardımcı veya vasıta olan memurlara aylıktan kesme cezası verilebilir. Devlet memuru görevi ve sıfatı dolayısıyla Devleti temsil ettiği için, va­tandaşın itibar ve güven duygusunu sarsmamak zorundadır. Ak­sine hareketi tespit edilen memurların, kınama cezası ile cezalandırılmaları öngörülmüştür. Ancak, memurun hangi fiillerinin bu suçu oluşturacağı konusunda standart ölçüler bulun­mamaktadır.

AYİM’de açılan davalarda, disiplin amiri tarafından disiplin tecavüzü kabul edilen eylemin gerçekte bir disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı, apaçık ve bariz bir sakatlık bulunmadığı sürece denetlenmemektedir. AYİM bu hususun denetlenmesinin “yerindelik” denetimi olacağını, yerindelik denetiminin ise 1602 sayılı Kanunun 21/2. Maddesi gereği yapılamayacağını belirtmektedir[825]. AYİM kararlarında eylemin disiplin tecavüzü olup olmadığının belirlenmesinde disiplin amirlerinin geniş takdir yetkisi bulunduğunu kabul etmektedir[826]. Askeri Ceza Kanununun 162/A maddesinde; “Disiplin Tecavüzü, Askeri terbiyeyi, disiplini bozan ve hiçbir ceza kanununun maddelerine uymayan fiiller ve tekasüller” olarak tanımlanmış olup bu hallerde disiplin amiri, bir fiili disiplin cezası olarak değerlendirse bile (AsCK. m.165 ve 171’de gösterilen) disiplin cezası verip vermemekte tamamen serbesttir. Amiri, disiplin tecavüzünden dolayı ceza vermediği takdirde hiç kimse kınayamaz, sorumlu tutamaz.

(9) Bu madde kapsamında hâkimin verdiği içeriğinçıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkınınihlaline ilişkin yayının (…) başka internet adreslerinde de yayınlanmasıdurumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut kararbu adresler için de uygulanır. Altıncı fıkrada, üçüncü fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyensosyal ağ sağlayıcıya beş milyon Türk lirası, dördüncü fıkradaki yükümlülüğüyerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya ise on milyon Türk lirası idari paracezasının Başkan tarafından verileceği düzenlenmiştir. Bu kural sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’de temsilci atamasıönkoşuluna dayanmaktadır. Yukarıda birinci ve ikinci fıkralara ilişkinaçıklamalarda temsilci atama yükümlülüğünün anayasaya aykırı olduğu ayrıntılıbir şekilde açıklanmıştır. Dolayısıyla aynı anayasaya aykırılık nedenleri bufıkra açısından da geçerlidir. Maddenin dördüncü, altıncı, yedinci, dokuzuncu ve onuncu fıkralarındayukarıda incelenen fıkralarda anayasaya aykırılığı ortaya konulan kurallarınuygulanmasına ve uygulanmaması halinde öngörülen yaptırımlara ilişkindüzenlemeler yer almaktadır. Bir özel şirkete kişilerin ifade ve haberleşme özgürlüklerinemüdahale yükümlülüğü öngören böyle bir düzenlemenin Birleşmiş Milletler İfadeÖzgürlüğü Özel Raportörü David Kaye tarafından Alman NetzDG yasasıyla ilgiliolarak dile getirdiği bütün sakıncaları içermektedir ve Anayasanın 22 ve 26. Maddelerindegüvence altına alınan temel hakları ihlal etmektedir. Çağdaş demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüdesağlanıp güvence altına alındığı rejimlerdir.

Platformlar kendi etik değerlendirmelerine göre nefretsöylemi, ırkçılık, terör tehdidi, şiddet savunuculuğu, tehdit, sövme, hakaretolarak gördükleri içerikleri çıkarmaktadırlar. Ancak Türkiye’den gönderilentaleplerin önemli bir kısmı bu platformların tabi olduğu ülkelerin hukukuna yada uluslararası hukuka göre ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığından,platformlar tarafından söz konusu talepler yerine getirilmemektedir. Bu kararlara karşı CMK uyarınca itiraz edilebileceği düzenlenmişise de itiraz etmeden önce kararın gereğini yerine getirmek zorunlututulmuştur. Kaldı ki itiraz kapalı devre çalışan sulh ceza hakimliklerineyapılmak zorundadır. Bu kararları verme ve bu kararlara karşı itirazlarıinceleme yetkisi de zaten ağır bir iş yükü altında olan ve yaratılan kapalıdevre sistemi dolayısıyla tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda kuşkularbulunan sulh ceza hakimliklerine verilmiştir. Bu hakimlikler çoğu talepkonusunda ifade özgürlüğünün korunmasına ilişkin anayasal standartlar ve AİHMiçtihadını dikkate almadan, içerikler konusunda tikel değerlendirme yapmadanşablon kararlar vermektedir. Öncelikle, kişilik hakları kavramının içeriği belirli değildir.Hangi kişilik haklarının bu kapsamda olduğu konusunda açıklık bulunmamaktadır.Mesela, Türk hukukunda özel hayatın gizliliği hakkı kişilik hakları arasındakabul edilmektedir ancak 5651 sayılı Kanunun 9/A maddesinde bu hakkın korunmasıayrıca düzenlenmiştir. Maddekapsamına girdiği konusunda açıklık bulunmamaktadır. Dolayısıyla hukuk sistematiğine uymayan bu kurumun kendine özgübir hak arama yolu olduğu söylenebilecektir. Türk hukuk sistematiğinde özelkişiler tarafından hakkının ihlal edildiğini ileri süren kişilerin bu haklarınıelde edebilmek için hukuk mahkemelerinde dava açmaları ve bu dava kapsamındatedbir talebinde bulunmaları mümkündür.

Maddesinde Sözleşme’deki hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişinin ulusal makamlara başvuru hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre öncelikle iç hukuk yolları tüketilmelidir. Madde hükmü, ulusal bir makam ibaresini içerdiğinden; hak arama hürriyeti için kullanılacak yolun mutlaka yargı yolu şeklinde olması zorunlu değildir[639] . Sonuç olarak askerlerin ifade özgürlüğünün sivil kişilere göre daha fazla sınırlanabileceği, bu sınırlamaları ihlal edenlerin disiplin yaptırımı da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlarla cezalandırılabileceği, ancak bu sınırlamaların gereklilik, oranlılık ve ölçülülük ilkelerini ihlal ettiği takdirde sözleşmenin 10. Maddesinin de ihlal edileceği, bu nedenle askeri hizmetin gerekleri ile ifade özgürlüğü dengesinin iyi ayarlanması gerekmektedir. AİHM’nin askeri disiplin gerekçesiyle din ve vicdan özgürlüğünün kısıtlanabileceğine ilişkin kararları, özellikle YAŞ kararı ile TSK’dan çıkarılan kişilerin başvurularında yoğunlaşmaktadır. Başvuruları reddederken, çıkarma işleminin başvurucunun dini inanç veya görüşleri, eşinin türbanı veya dini vecibelerini yerine getirmesi nedeniyle değil, askeri disiplin ve laiklik ilkesini ihlal eden tutum ve davranışlarından dolayı tesis edildiğini belirtmektedir[626].

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *